Tanıtım

Üniversiteler

BURASI MAKEDONYA

Makedonya, Balkanlarda, kültür kardeşliğimiz olan, sıcacık bir ülkedir. 600 yıla yakın Osmanlı hükümdarlığında kalmış olan bu farklılıklar diyarı ülke ile kültürel açıdan ister istemez ortak birçok yanımız var. Ana vatanı Makedonya olan, doğumlarından ölümlerine dek her anlarında oradaki topraklarıyla ilgilenen fakat Türkiye’de yaşayan sayısız göçmen, örf ve adetlerin ortaklığını ispatlıyor. Osmanlılar bu ülkenin tarihi dokusuna ve yaşamına hiçbir zarar vermeden, fethettikleri birçok ülke ya da uygarlık gibi buraya da medeniyeti taşımışlardır. Bunu yaparken kültür mirasını yakıp savurmamış; aksine yollar, hamamlar, çarşılar, konaklar kurmuşlardır.
Coğrafi olarak güneydoğu Avrupa'da yer alan ülke, kuzeyde Sırbistan ve Kosova ile batıda Arnavutluk'la, güneyde Yunanistan, doğuda Bulgaristan ile komşu… Makedonya birçok etnik kökene de ev sahipliği yapmaktadır. Ülke sınırlarında Arnavutlar, Sırplar, Romanlar, Türkler, Boşnaklar ve daha küçük etnik gruplar birbirleri ve kendileri ile barışık bir yaşam sürmektedir. 2002'deki sayımlara bakılacak olursa ülkenin çoğunluğunu Makedonlar oluştururken hemen arkasından Arnavutlar ve Türkler geliyor. Sırpların nüfusu ise azımsanmayacak kadar fazla. Fakat altı yüzyıla yakın bir zaman diliminde Osmanlı egemenliğinde yaşamış olmasından kaynaklı olsa gerek; Türker'in izlerini ülkede daha fazla görüyorsunuz.

Yaklaşık 2000 civarındaki nüfusunun 500'ünü Üsküp halkı oluşturmuştur. Üsküp ülkenin en büyük şehri olmakla birlikte, Makedonya’nın başkentidir. Ülkenin yönetim şekli cumhuriyettir. Dini yapılanmasına bakıldığında en yaygın dinin Ortodoksluk olduğu net bir şekilde görünüyor. İslam dini de ikinci yaygın din olarak yaşanıyor. Bu arada Makedonya, Avrupa ülkeleri arasında en çok Müslüman nüfusu barındıran ülkeler arasında beşinci sırada yer alıyor. Bu Müslüman nüfusun çoğunluğunu Arnavutlar oluşturuyor.
Bir de Türk ve Boşnaklardan oluşan Müslüman Makedon bir topluluk var ki bu nüfus kendilerini Hıristiyanlardan ayırmak için ilginç bir yöntem bulmuşlar. Kendilerine Torbeş ismini vermiş ve artık böyle hitap edilmesini istemişlerdir. Her iki dine ev sahipliği yapan ülke, ona göre okullara, cami ve kiliselere sahip. Üsküp’te Osmanlı döneminde 120 camii olduğu söyleniyor. Ancak bunların sadece 20 tanesi ayakta kalmayı başarmış durumda. Ülke genelinde ise 1200 kilise ve 400 camii bulunmakta.
Ülke Osmanlı hükümdarlığından sonra 20.yy’da Yugoslavya'nın özerk cumhuriyeti iken 1991’de bağımsızlığını ilan ederek özgürlüğüne kavuşmuştur. Şimdilerde 84 belediyesi olan ve kendini en modern şekilde yönetmeye çalışan bir ülke izlenimi veriyor. Bu belediyelerden en büyüğünü tahmin edebileceğiniz gibi Üsküp oluşturmakta. Üsküp’ten sonra büyükşehirleri, büyüklük sırasına göre, Manastır, Kumanova, Pirlepe, Kalkandelen, Ohri, Köprülü, İştip, Gostriva ve Ustrumca’dır.

Makedonya’nın denize kıyısı olmasa da Üsküp'ü eski ve yeni Üsküp olarak ikiye bölen Vardar nehrine sahiptir. Vardar Ovası türküsünün esin kaynağı Vardar nehrinin süsü, tacı olan Taş Köprü de bu nehrin üzerindedir. Ülke dağlarla çevrilidir. Bu yüzden dağlardan akan buz gibi sulara, kaynaklara her yerde rastlamak mümkün! Çok genç bir ülke olmasından kaynaklı hükümetçe milli bilinci artırmaya yönelik ülkenin özellikle büyük şehirlerinde, meydanlarda, çarşılarda, bol sayıda heykele rastlayabilirsiniz.
Hükümet aynı zamanda daha çok turist çekebilmek amaçlı Üsküp'ü güzelleştirmeye çalışıyor. 'Üsküp 2014' projesinde 1963 depreminde kaybettikleri neoklasik binayı yeniden yapılandırıyor. Hedefleri, Makedonya Anayasa Mahkemesi binasını oluşturmaktır. Oldukça kapsamlı olan bu projede, güzel hedefler var. Aslında heykellerde,  milli bilincin yanında,  bu güzelleştirme projesinin de bir parçası.
Şimdi birazda Makedonya mutfağına değinelim. Bu ülkenin mutfak kültürünü anlamak için Balkan ve Osmanlı mutfağının birleşmesi ile çıkan leziz yemekleri hayal etmeniz kafi. En başta tarım alanlarının çokluğundan veya nüfusun azlığından hormonlu veya değiştirilmiş ürüne pek rastlayamıyorsunuz bu ülkede. Yemeklere bir de bunun lezzeti ekleniyor. Makedon köftesi, Makedon böreği, şopska salatası mutlaka tatmanız gereken lezzetlerdendir. Beyaz peynir, salatalık ve domatesin zeytinyağı ile harmanlanması çok tanıdık bir salata gibi gelebilir ama Makedonya’da şopskanın lezzeti bambaşka. Kaymakçina pasta kreması, Üsküp kebabı, sarımsaklı böreği, ıspanaklı çorbası ve sayamayacağımız onca lezzet tam bir homojen yapı oluşturmuş durumda. Mutfakta hem un hem de bol miktarda yeşillik var. Bunu Balkan kültürü ile yoğurmuş, malzemede ise Osmanlı kültürüne başvurmuşlar sanki.  Börekler için tam tersi söylenebilir.

Şekerparesi, irmik tatlısı, güllacı, vezirparmağı, Türk mutfağı ile birebir aynı! Makedonya’ya yolunuz düşerse sürekli dışarıda yemek yiyebilirsiniz. Çünkü restoranlar Türkiye'ye oranla bir hayli ucuz.
Makedonya'yı sadece turistik amaçla ziyaret edilebilecek bir ülke olarak görmemenizde fayda var. Çünkü ülke bundan çok daha fazlasını hak ediyor. Eğitim hayatınızı bu ülkede geçirebilir, kariyeriniz bu ülke sınırları içerisinde şekillendirebilirsiniz. Çünkü Makedonya'da okumak birçok açıdan büyük avantajlar taşıyor. Her şeyden önce genç bir ülke olmasına rağmen AB ülkesi olmak için ön müzakerelerini tamamlamış, aday bir ülke statüsünü kazanmış olduğunu hatırlatalım. Bu yüzden AB uyum çerçevesine girebilmek için, ülkede yaşam koşulları oldukça rahat bir düzeye taşınmakla birlikte refah düzeyi de maksimuma çıkarılmış durumda. Her ne kadar ismini sürekli duymuyor olsak da aslında sürekli gelişen bir ülke söz konusu.
Makedonya üniversiteleri, eski bir Yugoslavya ülkesi olduğu için o dönem geliştirilen ve batı Avrupa ülkeleri ile Sovyet ülkelerinin karışımı olan bir sisteme sahiptir ve batı Avrupa tarafından da kabul gören bir eğitim sistemidir. Ayrıca Yurtdışında eğitim almanın maliyetleri ile kıyaslandığında Makedonya çok uygun fiyatlara da sahip. Aynı zamanda Kiril ve Metody Devlet Üniversiteleri ile Türkiye'nin denklik anlaşması var. Üniversiteler için en doğru bilgiyi ülkenin Türkiye'deki konsolosluğunda görev yapan eğitim danışmanlığı biriminden alabilirsiniz. Ancak biz yine de bazı ipuçları verelim.

Devlet yurtları yabancı öğrenci kabul etmiyor. Ülkede barınmak için ev kiralamak zorunda kalabilirsiniz ama ev fiyatları Türkiye’ye oranla daha uygun. Özel yurtlar alternatifini de değerlendirebilirsiniz.
EuroStar Yurtdışı Eğitim Merkezi ile kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanabilecek, güven dolu ve kaliteli danışmanlık hizmetinden yararlanabileceksiniz. Yurtdışı eğitim ile ilgili aklınıza takılan her türlü soruyu EuroStar'a internet veya telefonla ulaşarak ya da irtibat bürolarını ziyaret ederek bu ayrıcalıklardan yararlanabilirsiniz. Bu ülke gidip gezdiğinizde hiç yabancılık çekmeyeceğiniz ama aynı zamanda tarihsel mirasına, pırıl pırıl havasına ve doğasına hayran kalacağınız bir coğrafyaya sahip.
Yemyeşil bir dünyanın içinde küçük köylere rastlayacak, yapay ve doğal gölleri, ırmakları ve çevresinde oluşturulmuş parklarına kısa sürede gönlünüzü kaptıracak ve birçok kez 'ne kadar şirin bir ülke 'sözünü tekrar edeceksiniz. Özellikle zengin kültürü ve yemyeşil doğası ile Ohrid Unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. Doğal Ohrid Gölü’ne akan ırmaklar var ve bu ırmaklarda sandal turları yapılıyor. Bu muhteşem turlarda sualtı faunası ve sualtı kaynaklarını çok yakından görüp yaşıyorsunuz. Ayrıca aldığı rüzgarın nimetiyle salınan yelkenlileri günün her saatinde göreceksiniz. Göl kıyısına gittiğinizde 900 yılından bu yana dimdik ayakta olan tarihi Sveti Naum Manastırı’nı görmeyi de ihmal etmeyin. Kilisenin içinde 19.yüzyıla ait freskleri görebilirsiniz. Bu freskler manastırın içinde mezarı bulunan Aziz Naum'un hayat hikâyesini anlatıyor.

Makedonya’nın genelinde ve Ohri’de evler size çok tanıdık gelecek. Cumbaları, beyaz boyaları ve hatta saksılardaki çiçekleri ile Safranbolu evlerini hatırlayacaksınız. Çok sayıda manastır, tarihi kilise ve tarihi camiyi gezmek için zaman yetmeyecek ve doğaya doyamayacaksınız.

Makedonya'yı görmek için iştahı kabaranlara bir müjde daha var! Kardeş ülkemiz bizden vize istemiyor. Yalnız karayolu ile gitmeniz ve Bulgaristan’dan transit vize almanız gerekiyor. Uçak fiyatları oldukça uygun ama otobüs biletleri çok daha uygun…
Otobüsle gitmek isteyenler bu fiyata Bulgaristan vizesini de eklesinler ki, bu da 80 ila 100 TL arasında değişiyor. Fakat Bulgaristan vizesi biraz zaman alabiliyor. Eğer biletleriniz hazırsa Makedonya'da gezilecek yerlerden bahsedelim. Büyük İskender İmparatorluğu’nun kurduğu ve günümüze kadar tarihin birçok uygarlığını görmüş olan ülke, elbette gezilecek yerlerde oldukça zengin bir listeye sahip. Başkent Üsküp'te Üsküp Kalesi, Taş Köprü, Sulu Han, Kurşunlu Han, Kapan Han, Davut Paşa, Çifte hamamları ile İsa Bey, Mustafa Paşa ve Sultan Murat Camilerini gezebilirsiniz.
Tetova'da halen Osmanlının izlerini görecek ve Harabati Baba Bektaşi Tekkesini ziyaret ederek Bektaşiler hakkında bilgiler edineceksiniz. Bitola şehrinde Bitola Manastırı’nın hikâyesini dinleyeceksiniz. Antik ismi ışık kent olan Ohrid’de doğaya hayran kalacaksınız. Struga şehri de Drim Nehri’nin iki yanına kurulmuş ve geleneksel şiir festivalleri düzenleyen bir kent. 1974’te bu yarışmayı Fazıl Hüsnü Dağlarca kazanmıştır. Şehri Türkler şairimizin ismiyle anarlar. Drim Nehri’nin iki yakasındaki bu şehri mutlaka ziyaret etmeli ve Arnavutluğa yakın olmasından dolayı kültürünün yansımasını hissetmelisiniz.
Bir yandan ezan sesleri, bir yandan kilise çanlarının aynı caddedeki uyumunu yaşayacağınız, samimiyeti ve tarihi içinize çekeceğiniz bir ülkedir Makedonya. Artık bu ülkeyi ziyaret edip atalarımızın izlerini ve kültürel, etnik barışın hislerini yaşamak için acele edebilirsiniz.